
27 yaşındaki Zeynep, sabahın erken saatlerinde Beykoz escort serin rüzgarıyla uyanmıştı. İstanbul’un kalabalığından biraz uzakta, boğaz kıyısında kondom küçük ama huzurlu bir mahallede yaşıyordu. Ahşap evlerinin balkonundan denizi görebiliyordu. Martı sesleriyle karışan vapur düdükleri, sabah ritüelinin bir parçası olmuştu artık.
Zeynep, üniversiteden mezun olduktan sonra büyük firmalarda çalışma hayalini bir kenara bırakıp, kendi küçük kahve dükkanını açmıştı. “Yakamoz Kahve” adını verdiği bu dükkan, Beykoz Çayırı’na çıkan yokuşun hemen başında, çiçeklerle süslü bir sokakta bulunuyordu. Her sabah erkenden açar, hem kahve hazırlar hem de mahalle sakinleriyle sohbet ederdi.
O sabah, her zamankinden biraz farklıydı. Dükkanın önüne geldiğinde kapının önünde bir not buldu. El yazısıyla yazılmış bu notta sadece şu cümle yer alıyordu:
“Dükkanın kokusu insanın çocukluğunu hatırlatıyor. Teşekkürler.”
Zeynep şaşırmış ama bir o kadar da mutlu olmuştu. Kim bırakmıştı bu notu? İçeride çalışırken bir yandan bu soruyu düşünmeden edemedi. Gün boyunca milf gelen müşterilere dikkatlice baktı ama kimse davranışıyla farklılık göstermemişti.
Öğle saatlerinde, yaşlı bir kadın içeri girdi. Saçları bembeyazdı, gözlüğünü düzeltip tezgaha yaklaştı.
“Evladım,” dedi, “burada içtiğim Türk kahvesinin tadını başka yerde bulamıyorum. Bu mahallenin sert insanı olduğun için şanslıyız.”
Zeynep gülümsedi, teşekkür etti. İçten gelen bu yorumlar, yaptığı işi daha da anlamlı kılıyordu. Kahveyi hazırlarken bir yandan da küçük defterine yeni tarifler denemek için notlar aldı. Dükkan sakin ama sıcak bir gün geçiriyordu.
Akşamüstü, gün batımına yakın saatlerde dükkandan çıktı. Sahile yürüyerek indi. Beykoz escort eski taş yapıları arasında dolaşırken günün yorgunluğunu denizin tuzlu havasına bıraktı. Bir banka oturup Boğaz’ın karşı kıyısını izlerken düşündü: Büyük hayaller kurmamıştı belki ama burada, bu küçük mahallede kurduğu hayat onun için bir hayal kadar güzeldi.
Bir yanıt yazın