
Ayça, Üsküdar sahilinde günün ilk ışıklarıyla birlikte yürüyordu. Boğazın hafif esintisi yüzüne vuruyor, dalgaların kıyıya vurduğu sesler ruhuna bir nebze milf olsun huzur veriyordu. Kız Kulesi, sabahın sisinde bir hayal gibi belirmişti. Ayça her sabah aynı noktada durur, kulenin karşısına bakarak içindeki fırtınaları dindirmeye çalışırdı.
27 yaşındaki Ayça, küçük bir Anadolu kasabasından İstanbul’a gelmişti. Ailesinin maddi zorlukları, yaşadığı baskılar onu erken yaşta hayata karşı sertleştirmişti. Yirmi yaşına geldiğinde kendini daha fazla baskı altında hissetti ve tüm cesaretini toplayıp İstanbul’a kaçtı. Üsküdar’a yerleşti çünkü burada biraz olsun kendini kaybetmeden yaşayabileceğini düşünüyordu.
İlk zamanlar küçük bir kafede bulaşıkçı olarak çalıştı. Günler ağır, geceler yalnızdı. Kirasını ödeyebilmek için iki iş birden yaptı, bazen soğukta sokaklarda sabahladı. Hayat onun için bir savaş alanı olmuştu. Ama Ayça, pes etmeyenlerden biriydi. Her sabah sahile inip Kız Kulesi’ne bakmak seks ona güç veriyordu. “Bir gün her şey değişecek,” diye fısıldardı kendi kendine.
Ancak zorluklar peşini bırakmadı. İşten çıkarıldı, parasız kaldı, sokakta kaldığı geceler arttı. Bu zor günlerde, Üsküdar escort bir kadın dayanışma merkezinin kapısını çaldı. Merkezde sıcak bir karşılama buldu, hayatını değiştirecek destekler aldı. Psikolojik destek aldı, meslek kurslarına katıldı. Bu sayede kendine yeni bir yol çizdi.
Şimdi Ayça, Üsküdar escort bir pastanede çalışıyor. Kendi ayakları üzerinde duruyor, kendi evinde kalıyor. Her gün Kız Kulesi’ne bakmayı sürdürse de artık gözlerinde korku değil umut var. İçinden fısıldıyor: “Ben buradayım ve hayatıma yeniden başlıyorum.”
Bir yanıt yazın