Derya, Maltepe escort sahilinde sabah yürüyüşüne çıkmadan önce, evinin dar balkonunda bir fincan çayını yudumladı. Henüz otuz yaşındaydı götten ama ruhu yaşıtlarından çok daha yorgundu. Hayat ona genç yaşta birçok şey öğretmişti: Güvensizlik, yalnızlık, ayakta kalmanın zorluğu… Ve bir kadın olarak var olmaya çalışmanın bedelleri.
İstanbul’a ilk adım attığında, elinde hiçbir şey yoktu. Ne bir dost, ne de güvenebileceği bir yer… Geceleri bir merdiven altında geçirdiği günleri, karnını yarım simitle doyurduğu sabahları hiç unutamamıştı. Bir süre sonra temizlik işlerinde çalışmaya başladı.
Sonunda Maltepe escort, sahile yakın bir mahallede küçük bir bodrum katı daireye taşındı. Evi rutubetliydi ama penceresinden gelen deniz kokusu ona umut veriyordu. O daire onun ilk gerçek sığınağıydı. Bir sabah milf sokak duvarındaki afişte “Kadın Dayanışma Atölyesi” yazısını gördü. İçeri girmeye çekinse de kendini zorlayarak gitti. İçeride onun gibi yüzlerce kadın vardı. Kimi sessizdi, kimi gözlerinin altı mor; ama hepsi aynı duyguyu taşıyordu: Yalnızlık ve yeniden tutunma arzusu.
Özellikle kumaş boyama konusunda yeteneği olduğu ortaya çıktı. Eğitmenler onun el becerilerine hayran kalıyordu. Cesaretini toplayarak sahildeki pazar yerine başvurdu. Haftalık tezgah hakkı kazandığında ilk defa kendisiyle gurur duydu.
Tezgahının üstüne küçük bir tabela astı: “Derya’nın Renkli Dünyası”. Kendi seks elleriyle boyadığı masa örtüleri, bez çantalar ve küçük dekoratif yastıklar kısa sürede ilgi gördü. O günleri hayal bile edemezdi eskiden.
Bir akşamüstü, sahilde otururken günlüğüne şu cümleyi yazdı:
“Ben zayıf değildim, sadece suskundum.
Maltepe, Derya’ya sadece bir adres değil, yeni bir kimlik vermişti. O artık geçmişten ibaret değildi. Kendini, emeğini ve kadın olmanın gücünü yeniden keşfeden biri olmuştu.
Bir yanıt yazın