Melis, 23 yaşında genç bir kadındı. Kartal escort kıyısında değil, daha içlerinde, dar sokakları rutubetli duvarlarla örülmüş bir mahallede yaşıyordu. Yaşamı boyunca hayalini kurduğu o ışıklı hayatla, içinde bulunduğu gri gerçeklik arasında sıkışıp kalmıştı.
Lise yıllarında herkes onun çok başarılı bir öğrenci olduğunu düşünürdü. Gerçekten de zekiydi, azimliydi. Üniversiteyi kazanmış, İstanbul’un başka bir semtinden Kartal escort taşınmıştı. Başta bu taşınma onun için bir umut, bir kurtuluştu. Ama hayat, ne hayal ettiği kadar nazikti ne de adil.
Babası küçükken evi terk etmişti, annesi ise yıllarca temizlik işlerinde çalışarak onu büyütmüştü. Üniversitede geçirdiği ikinci yılın ortasında annesi ciddi bir sağlık sorunu yaşayınca, Melis memleketine dönüp onunla ilgilenmek zorunda kaldı. Okul yarıda kaldı, hayalleri de.
İki yıl sonra tekrar İstanbul’a döndüğünde hiçbir şey bıraktığı gibi değildi. Okula dönmeye çalıştı ama hem maddi hem de ruhsal gücü yoktu. Kira, faturalar, geçim derdi her şeyin önüne geçti. Gündüzleri garsonluk yapıyor, geceleri ise kendisini sorgulamakla meşgul oluyordu. Oral Sonra, bir gün, ekonomik baskının altında ezilirken tanıdığı birinin önerisiyle para kazanmanın daha “kolay” bir yoluna yöneldi. Kolaydı ama bedeli ağırdı. Her gece kimliğini askıya alıyor, her sabah yeniden giymeye çalışıyordu.
Kartal escort sahilinde sabah yürüyüşleri onun küçük kaçışlarıydı. Denizin uçsuz bucaksızlığına bakarken kendi sıkışmışlığını sorgulardı. Bir sabah sahildeki kültür merkezinin camında bir ilan gördü:
“Kadınlar İçin Yaratıcı Yazarlık Atölyesi – Hikâyeni Yaz.”
İlanın önünde durdu uzun süre. O gün içeri girmedi. Ama eve gidince bir defter çıkardı. Sayfanın en üstüne titreyerek şunu yazdı:
“Adım Melis. Hikâyemin kahramanı olmak için yeniden yazmaya başlıyorum.”
Haftalar sonra atölyeye katıldı. İlk başta suskundu ama zamanla kelimeler kaleminden döküldü. Yazdıkça güçlendi, geçmişinden utanmamayı öğrendi. Hikâyesini sahiplenmeye başladı. Geceleri bıraktı. Gündüzleri ise artık sadece çalışmıyor, yazıyor, anlatıyordu.
Bir yanıt yazın