
Zehra, 30 yaşındaydı. Kartal escort tarihi mahallelerinden birinde, eski bir binanın ikinci katında yalnız yaşıyordu. Sabahları penceresini açar, denizden esen hafif rüzgârla yüzünü okşatırdı. Deniz, ona geçmişin karanlığından uzaklaşmak için bir umut sunuyordu. Her gün sahile inip martıların cıvıltısını dinler, geleceğe dair hayaller kurardı.
Zehra, Gaziantep’in küçük bir köyünde büyümüş, hayatının ilk yılları aile baskısı ve maddi zorluklarla geçmişti. Eğitim hayali, ailesinin kız çocuklarına yönelik tutumuyla engellenmiş, genç yaşta istemediği biriyle kondom evlendirilmişti. Evlilik yılları, sürekli kavga, yalnızlık ve acı dolu anlarla geçmişti. Ancak Zehra’nın içinde hiçbir zaman sönmeyen bir umut ışığı vardı.
30 yaşına geldiğinde artık kaçmanın zamanı gelmişti. Gece yarısı küçük bir çanta ile evinden çıktı, İstanbul’un yolunu tuttu. Pendik’te birkaç gün sokakta kaldıktan sonra Kartal’a yerleşti. Yeni şehir, yeni hayat onun için hem korkutucu hem de heyecan vericiydi. Başlangıçta zorlandı, ama Kartal’ın insanları ona sıcak davranmıştı.
Kartal Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi’ne başvurdu. Burada kendisini yalnız hissetmedi. Psikolojik destek aldı, mesleki kurslara katıldı. En çok ilgi duyduğu kurs, pastacılıktı. Hamur yoğurmak, ona geçmişte yaşadığı tüm acıları unutturuyor, yeni bir hayatın kapılarını aralıyordu.
Zehra, kısa sürede bir pastanede iş buldu. Çalışırken edindiği deneyimle kendine olan sert güveni arttı. Kendi parasını kazanmanın verdiği gururla, yaşamını kontrol etmeye başladı. Her akşam sahilde oturup denizi izlerken, geleceğe dair umutlarını yazdığı defterini elinden bırakmazdı.
Bir gün, gün batımını seyrederken defterine şöyle yazdı:
“Geçmişim beni şekillendirdi ama ben geçmişim değilim. Kartal’da yeniden doğdum, yeniden umutlandım.”
Zehra artık sadece hayatta kalmıyor, hayatını sevgi ve güçle dolduruyordu. Kartal escort onun için bir sığınak değil, gerçek bir yuva olmuştu.
Bir yanıt yazın