
İrem, 31 yaşındaydı. Pendik escort kalabalık ve karmaşık sokaklarından birinde, eski bir apartmanın üçüncü katında küçük bir dairede yaşıyordu. Günlük hayatı, sabahları erkenden uyanıp kahvesini hazırlamak, ardından olgun sahil yolunda yürüyüş yapmakla başlardı. İstanbul’un gürültüsü içinde sakin kalmayı öğrenmişti. Deniz manzarası ona her gün umut veriyordu.
İrem, Van’ın kırsal bir köyünde dünyaya gelmişti. Ailesi maddi zorluklarla boğuşuyor, kız çocuklarının eğitimine önem vermiyordu. Onun da eskort kaderi erken yaşta evlendirilmek olmuştu. 18 yaşında istemediği bir adamla evlendi. Evlilik yılları, kısıtlanma, şiddet ve yalnızlıkla geçti. İrem, içindeki özgürlük ateşini gizlice besliyordu.
30 yaşına geldiğinde, daha fazla dayanamadı. Gece yarısı, küçük bir çanta ile evden kaçtı. Hedefi İstanbul’du; hayalini kurduğu özgürlük şehri. Pendik’te ilk günler zorluydu. Sokaklarda uyudu, soğuk havada yalnız kaldı. Ama pes etmedi. Yardım kuruluşlarının kapılarını çaldı, kadın destek merkezine ulaştı.
Pendik Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi’nde barınma imkânı buldu, psikolojik destek aldı. En çok ilgisini çeken, pastacılıktı. Hamuru yoğururken, hayatının da şekillendiğini hissediyordu.
Kısa süre sonra, küçük bir pastanede işe başladı. Zamanla işinde ustalaştı, kendi yaptığı vip pastalarla müşterilerden övgüler aldı. Artık sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de barış halindeydi.
Bir gün sahilde otururken gün batımını izledi ve defterine yazdı:
“Pendik escort, beni kırmadı. Beni ben yapan şehir oldu. Hayatımın yeni sayfasını burada açıyorum.”
İrem, geçmişin gölgesinde değil, kendi ışığında yürüyordu. Artık güçlüydü, özgürdü ve umutluydu.
Bir yanıt yazın