
Aylin, 32 yaşındaydı. Üsküdar escort sahilinde sabahın ilk ışıklarıyla yürürken, ayaklarının altında ezilen sonbahar yaprakları, içindeki kırgınlıkları anımsatıyordu. Kız Kulesi sabit duruyordu karşıda, tıpkı Aylin’in hayatta ne kadar seks savrulsa da ayakta kalmayı başarması gibi. Hayat, ona kolay davranmamıştı ama o da kolay pes eden biri olmamıştı hiç.
Doğup büyüdüğü yer Trabzon’du. Gençliğinde içine kapanık bir kızdı Aylin. Annesi hastaydı, babası yoktu. İki kardeşine hem abla, hem anne olmuştu. Üniversiteye gitmeyi hayal etmişti; hatta gizli gizli açık öğretime vip esc kaydolmuştu ama çalışmak zorunda kaldığı için hep ertelemişti kendini. Kendi ihtiyaçlarını hep ikinci plana atan biri olmuştu.
24 yaşındayken çalıştığı lokantada bir müşteriyle tanıştı. Adam önce iyi davrandı, sonra birlikte yaşamaya başladılar. Zamanla adamın gerçek yüzü ortaya çıktı. Aylin’i kıskanıyor, çalışmasına izin vermiyor, zaman zaman milf şiddet uyguluyordu. Bu döngü yıllarca sürdü. Ta ki bir gün, gecenin bir yarısı boğazına bastırılan o elin ardından gözlerine dolan son damla yaşla aynaya bakıp karar verene kadar: Gidecekti. Nereye olursa…
Sadece cüzdanı, kimliği ve bir çift ayakkabıyla çıktı o evden. Otogara yürüdü, ilk otobüs Üsküdar’a gidiyordu. Bindi.
İlk günler sokaklarda uyudu. Sonra bir hayır kurumundan destek aldı, kadın dayanışma merkezine yerleştirildi. Üsküdar escort çay bahçeleri, sokakları, tarihi camileri ona yabancıydı ama huzurluydu. Özellikle Validebağ Korusu’nda ağaçların arasında yürümek ona yeniden nefes almayı öğretti.
Kurslara yazıldı. Önce bilgisayar kullanmayı, sonra temel muhasebe öğrendi. Küçük bir kırtasiyede işe girdi. Güleryüzlü, çalışkan ve güvenilir olması sayesinde kısa sürede çevresinde sevilen biri oldu. Çalıştığı yerin sahibesi, ona “Kızım gibi oldun” dediğinde içi titredi. Belki ilk kez böyle bir cümle duyuyordu.
Bir yanıt yazın