Ece, 32 yaşında, uzun yıllar boyunca Kadıköy’de yaşamış, İstanbul’un karmaşasına alışkın bir kadındı. Ancak son zamanlarda hayatındaki yoğunluk, içini kemiren belirsizlikler ve yaşadığı yorgunluk ona büyük bir değişikliğin gerektiğini hissettirmişti. Uzun süre düşündükten sonra Ataşehir escort taşınmaya karar verdi. Bu karar dışarıdan bakıldığında küçük gibi görünse de, onun için hayatındaki pek çok şeyin yeniden inşası anlamına geliyordu.
Ataşehir escort tuttuğu küçük ama ferah daireye taşındığı ilk sabah, pencereyi açıp karşısında yükselen modern apartmanlara ve sabah koşusuna çıkan insanlara baktı. Burası, Kadıköy’ün dar sokaklarından çok farklıydı. Sessizlik hâkimdi ama bu sessizlik, onu huzursuz etmiyordu. Aksine, bu yeni hayatın sessizliği, iç sesini daha net duymasını sağlıyordu.
Ece, grafik tasarımcıydı ve freelance çalışıyordu. Bu da ona mekândan bağımsız bir özgürlük tanıyordu. Yeni evinde çalışma masasını cam kenarına yerleştirmiş, karşısındaki gökdelenlerin oluşturduğu çizgisel milf manzaraya bakarak ilham bulmaya başlamıştı. Eskiden insanların içinde kaybolmayı severdi ama artık kendine dönmenin zamanı gelmişti.
Bir sabah, Ataşehir Barbaros Mahallesi’ndeki yürüyüş parkurunda yürüyüşe çıktı. Elinde kahvesiyle yavaş yavaş yürürken etraftaki sessizliğe, düzenli sokaklara, geniş kaldırımlara hayran kaldı. Burası sadece yeni bir semt değil, adeta hayatında açılan yeni bir sayfaydı. Her adımında geçmişini biraz daha geride bırakıyor gibiydi.
O gün eve döndüğünde bilgisayarını açtı ve üzerinde çalıştığı illüstrasyon projesine geri döndü. Fakat tuhaf bir şekilde çizgiler daha canlı, renkler daha götten berraktı. Belki de içinde biriken karmaşa yavaş yavaş çözülüyordu. Dış dünyası düzene girdikçe, iç dünyası da berraklaşıyordu.
Akşamüstü pencereyi açtı. Güneş yavaş yavaş batarken gökyüzü turuncuya çalıyordu. Bir fincan yeşil çay aldı, balkona çıktı ve sessizce izledi. İstanbul hâlâ İstanbul’du ama Ece artık başka bir kadın olmuştu. Ataşehir ona sadece bir adres değil, bir nefes olmuştu.
Bir yanıt yazın