
Çekmeköy escort arka sokaklarında, insanların bakmaya bile çekindiği bir apartmanın bodrum katında yaşıyordu 24 yaşındaki Melis. Küçük yaşlardan itibaren yoksulluğu, sevgisizliği ve yalnızlığı seks iliklerine kadar hissetmişti. Hayat, ona hiçbir zaman nazik davranmamıştı. Ailesi, onu İstanbul’a daha iyi bir hayat hayaliyle göndermişti ama burası da taş gibi sertti, soğuktu, acımasızdı.
Melis, liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmış, ilk başta temizlik işleriyle geçimini sağlamaya çalışmıştı. Ama kira, fatura, yemek derken aldığı üç kuruş yetmemeye başlamıştı. Yirmili yaşlarının başında, önce bir arkadaşının tavsiyesiyle “gece işleri”ne bulaşmış, sonra o dünyanın götten karanlığında yavaş yavaş kendini kaybetmişti. Her sabah makyajını silerken, aynada tanımadığı bir kadınla göz göze geliyordu.
Çekmeköy escort sokakları ona hem ekmek olmuştu, hem de dikenli bir yol. Her gece, minibüs duraklarının arkasındaki parkta oturur, sigarasını yakar ve derin bir nefes alırdı. İçinde tuttuğu öfke, korku ve kırgınlık hiç dağılmıyordu. İnsanlar onu yargılıyor, görmezden geliyor ama kimse “neden”ini sormuyordu.
Bir gün, yağmurlu bir akşamüstü, parkta titreyerek otururken yanına 10 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Kız, annesini kaybetmişti. Melis, o küçücük elleri oral ısıtırken kendi çocukluğunu hatırladı. Annesinin sıcak kucağını, yoksul ama huzurlu akşam yemeklerini… Gözleri doldu. O an bir şeyler değişmeye başladı.
Küçük kıza birkaç gün yardım etti, ona sokakta kaybolmaması için yol gösterdi. Sonra kendi hayatına dönüp “Ben hep böyle mi kalacağım?” diye sordu kendine. Cevabı bilmiyordu milf ama denemek istiyordu. O hafta gece çalışmayı bıraktı. Zordu, çok zordu. İlk zamanlar aç kaldı, sonra bir kadın sığınma evine başvurdu.
Aylar geçti. Melis şimdi bir kafede garson olarak çalışıyor. Küçük bir oda kiralamış, hâlâ hayatta kalma mücadelesi veriyor ama artık aynaya baktığında seks kendine daha uzun süre bakabiliyor. Karanlığın içinde bulduğu o minicik umut, onun için yeni bir başlangıç olmuştu.
Bir yanıt yazın