
Üsküdar escort sahilinde, Kız Kulesi’ne bakan bir bankta her akşam aynı kadın oturuyordu. Adı Elif’ti. Henüz 26 yaşındaydı ama gözlerinin götten çevresindeki çizgiler, yaşadıklarının iziydi. Yüzündeki yorgunluk, sokakta geçen bir hayatın sessizliğiydi.
Elif, İç Anadolu’nun küçük bir kasabasında doğmuştu. Annesini küçük yaşta kaybetmiş, babasının sikiş sertliğiyle büyümüştü. Henüz 17’sinde evden kaçmış, İstanbul’a sığınmıştı. Önce temizlik işlerinde çalışmış, sonra bir tekstil atölyesinde. Ama şehir büyük, yalnızlık derindi. Her yer, onun gibileri yutmaya hazırdı.
Bir sabah cebinde sadece 20 lirası varken, bir kadın ona yaklaştı. “İstersen sana iş bulabilirim” demişti. Elif, çaresizliğin ne demek olduğunu o an anladı. Sonra yıllar süren karanlık bir döneme sürüklendi. Hayat eskort kadınıydı artık. Kimliğini, hayallerini, umutlarını bir kenara bırakmıştı. Bedenini satıyordu ama ruhunu kaybetmemeye çalışıyordu. Geceleri çalışıyor, gündüzleri uyuyordu. Kimseyle göz göze gelmemeye, kimseye içini açmamaya yemin etmişti.
Ama her akşam işten sonra Üsküdar sahilinde oturur, Kız Kulesi’ne bakardı. “Ben de bir gün özgür olabilecek miyim?” diye sorardı kendine. Denizin sesi ona bazen annesinin sesi gibi gelirdi. Teselli ederdi.
Bir gün, bankta otururken yanına yaşlı bir kadın geldi. Kadın ona gülümsedi. “Seni her akşam burada görüyorum. İyi misin kızım?” dedi. Elif şaşırdı. Uzun zamandır kimse ona böyle bir sesle hitap etmemişti. Kadına sadece başını salladı. Kadın, bir kart uzattı. “Kadın dayanışma merkezinde gönüllüyüm. Uğramak istersen, çay içeriz” dedi.
O gün Elif o kartı cebine koydu. Haftalarca dokunmadı. Ama bir gece sabaha karşı seks aynada kendine baktı, ve “Artık böyle yaşamak istemiyorum” dedi. Sabahın ilk ışıklarında dayanışma merkezine gitti. İçeri girmesi saatler sürdü, gözyaşlarını tutamadı.
Şimdi Elif, orada temizlik işlerine yardım ediyor. Geceleri çalışmayı bıraktı. Yavaş yavaş yeni bir hayat kuruyor. Hâlâ zorlanıyor, hâlâ tek başına ama artık umut taşıyor içinde.
Bir yanıt yazın