
Ayşen, henüz 23 yaşındaydı. Her sabah Çekmeköy escort tenha sokaklarından birinde, başı eğik yürürken görülürdü. Elinde siyah bir çanta, gözlerinde yorgunluk… Görenlerin çoğu onu tanımazdı, ama “ne” olduğunu milf tahmin ederdi. Kimse “neden” diye sormazdı. Çünkü o, toplumun en kolay yargıladığı ama en az anladığı insanlardan biriydi: bir hayat kadını.
Ayşen, Sivas’ın küçük bir köyünde doğmuştu. Kalabalık, yoksul bir ailenin ortanca çocuğuydu. Küçükken hayali öğretmen olmaktı. Ama hayaller fakir evlerde çabuk büyür, sonra sessizce ölürdü. Ortaokuldan sonra okula devam edemedi. Babası “kız kısmı okuyacak da ne olacak” demişti. 17’sine geldiğinde bir akrabasının yanına, İstanbul’a gönderildi. Sözde çalışıp para biriktirecek, ailesine yardım edecekti. Ama gerçekler daha acıydı.
O evde hor görüldü, şiddete uğradı, sonunda sokakta kaldı. İlk gün korkudan sabaha kadar uyuyamadı. İkinci gün karnı acıktı, üçüncü gün ise sustu. Sonra biri ona yaklaştı, “İstersen sana yardım edebilirim,” dedi. Yardım dediği şey, gece boyunca yabancı bir adamla olmak, sonra birkaç kuruşla oral sabaha çıkmaktı. Ayşen istemedi ama mecburdu. O gün, kendi isteği dışında bir hayata adım attı.
Çekmeköy, kalabalıktan uzak ama sessizliğinde çok şey gizleyen bir semtti. Geceleri sokak lambalarının altında, sabaha karşı banklarda ya da kuytularda beklerdi Ayşen. Bazıları ona acır, bazıları küçümserdi. Ama o, her sabah aynaya baktığında hâlâ bir insan olduğunu hatırlamaya çalışırdı.
Bir gün metro istasyonunda bir ilan dikkatini çekti:
“Kadınlara Ücretsiz Eğitim ve Sosyal Destek – Çekmeköy escort Belediyesi Kadın Merkezi”
Cesaretini topladı, gitti. Kimse ona geçmişini sormadı. Sadece “Hoş geldin, Ayşen” dediler.
Bu kelime, hayatında duyduğu en içten şeydi belki de. Artık gündüzleri kursta, akşamları evdeydi. Tamamen kopamamıştı o hayattan, ama kopmak seks için savaşıyordu. Saç kesimi öğrendi, makyaj eğitimi aldı. “Bir gün kendi kuaför salonumu açacağım,” diyordu.